karahan’a projemi daha anlatırken bile, bu kadar hızlı döneceğini biliyordum aslında. gerçek bir retro düşkünü kendisi. hatta bu fotoğrafları da ben konuşmadan önce, tesadüf eseri annesinden almış scan etmek için.
karahan, annesi baysan teyze’nin okul ve genç kızlık yıllarının -ingiliz konsolosluğu’nun arkasında oturmaları nedeniyle- beyoğlu, tünel ve şişhane üçgeninde geçtiğini söylüyor. baysan teyze’nin verdiği bilgilere göre okul çıkışları atlantik büfe’de sosisli sandviç yerler ya da pera palas’ın karşısındaki cumhuriyet pastanesi, lebon veya saray muhallebicisi’ne uğrarlarmış.
bu karede henüz 17 yaşındaymış baysan teyze. üzerindeki ekru palto tebebaşı’nda bir terzide dikilmiş. ayakkabıları yeni melek sineması’nın sokağındaki bir ayakkabıcıdan almış. bereyi ise bir arkadaşı örmüş onun için. o dönemlerde yeni melek, alkazar, dünya, fitaş ve elhamra sinemaları da en sık gittikleri yerlerden. baysan teyze’nin en sevdiği aktris de döneminin ikonlarından brigitte bardot.
60’lı yıllarda baysan teyze’nin de yolu -tıpkı daha önce anneler gibi- sıklıkla terzilerden geçermiş tabii. kumaşları tünel’de oliondor ve rekor’dan ya da yurtdışından getirtirlermiş. karahan’ın babasıyla dans ettikleri bu karedeki bej şifon elbisesinin kumaşı yurtdışındanmış mesela ve beyoğlu’nda bir terzi dikmiş.
karahan’ın da olduğu bu fotoğrafta baysan teyze’nin üzerindeki kolsuz çiçekli bluz özel olarak dikilmiş. hatırladığı terziler, beyoğlu’nda hamide hanım, nişantaşı’nda ise ayşe hanım. bunun dışında da dede mağazası ve bon marche’den alışveriş yaptıklarını söylemiş.
kendi annemden de hep duyduğum bazı eğlence mekanlarına baysan teyze ve arkadaşları da gidermiş. harbiye’de club 33 ve disco hydromel. ayrıca cumhuriyet ve küçük çiftlik gazinoları.
bu karede yine karahan’ın babasıyla birlikteler. üzerindeki beyaz fiyonklu, dantelli lacivert koton elbisenin kumaşı almanya’dan gelmiş. nişantaşı’ndaki terzisi ayşe hanım dikmiş. belirttiğine göre, 70’lerin ortalarından sonra bostancı’da saksonyalılar, kazablanka ve maksim gazinosu’na giderlermiş eğlenmek için.
en yakın ve hala görüştüğü arkadaşlarıyla poz verdiği bu karedeki maksi eteği özel olarak diktirmiş. siyah gömlek ise dede mağazası’ndan. aksesuarları yurtdışındanmış. o dönemde aksesuarlarının bazılarını ve özelikle çoraplarını ingiliz konsolosluğu’nun karşısındaki matmazelin dükkanından alırlarmış. ayakkabılar için de şeref, dore ve osmanbey’de liz’i hatırlıyor.
bu fotoğrafta da baysan teyze’nin yanında füsun önal var. üzerindeki beyaz ispanyol paça pantolon ve çizgili trikonun titiz’den alındığını söylemiş. elvis prestley, enrico macias, adamo, behiye aksoy ve zeki müren o dönem severek dinlediği isimlerdenmiş. bu kadar erkek şarkıcıyı hatırladığına göre anlaşılan o zamanlarda da, tıpkı bugün olduğu gibi erkek vokaller bir şekilde daha popülermiş.
70’li yıllarda baysan teyze için alışverişin merkezi nişantaşı ve osmanbey ağırlıklı. titiz, pabet, atalar ve erol kundura’nın popüler zamanları. üzerindeki kırmızı gelincik ve siyah elbiseyi nişantaşı’ndaki bir butikten aldığını söylemiş baysan teyze.
fotoğraflar arttıkça, aslında günümüzdeki kadar canhıraş bir moda anlayışının aksine, herkesin dönemin kodlarını kendince yorumladığını görmek mümkün. bugün ‘yeni lüks’ ya da ‘çabasız şıklık’ gibi terimlerin ortaya çıkması da biraz bu nefes alma ve sakinlikle yola devam etme talebinden kaynaklanıyor bence.